Memur Rehberi SGK Emeklilik

Emekliye kötü haber!

Emeklilik sistemimizin durumu ve emekli aylıkları arasındaki dengesizlik herkesin malumu. Emeklilerin, bu dengesizliğin giderilmesi (intibak) yönündeki beklentisini de biliyoruz. Çıkarılan yasalarla bu beklentileri karşılanmayan emekliler, çareyi mahkeme kapılarında arıyorlar.
 Nitekim bu konuda açılmış çok sayıda dava var. Bağ-Kur basamak mağdurları, SSK süper emeklileri, 2000 öncesinin emeklileri ve diğer emekliler mahkeme yoluyla haklarını arıyorlar. İşte bu davalardan birisi de İşçi, Memur ve Bağ-Kur Emeklileri Derneği (İMBED) Başkanı Hamdi Öz‘ün Ankara 5. İş Mahkemesi’nde açtığı davaydı. Bu davanın diğer davalardan farkı, iş mahkemesinin konuyu ‘anayasaya aykırılık’ iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) götürmüş olmasıydı. İş mahkemesinin yapmış olduğu bu müracaatın AYM tarafından ne şekilde değerlendirileceği merakla beklenirken, karar dün çıktı. AYM, aynı zamanda Emekliler Günü olan dün, 5. İş Mahkemesi’nin başvurusunu yetkisizlik sebebiyle reddetti. Böylece milyonlarca emekli için bir umut kapısı daha kapanmış oldu.

AYM’nin gerekçeli kararı henüz yayımlanmadığından, yetkisizlik sebebiyle reddin tam olarak içeriğini bilemiyoruz. Ancak konu, esastan reddedilmediğinden, bu konuda açılacak diğer davalar için şimdiden olumsuz sonuçlanacağı hükmünü vermek doğru olmaz. Bunun yanında, 5. İş Mahkemesi tarafından görülen dava, SSK emeklileriyle ilgili. Yani verilen ret kararının Bağ-Kur emeklileriyle herhangi bir ilgisi yok.

Recai Kutan da iptalini istemişti

Öte yandan konunun vurgulanması gereken iki esaslı noktası var. Birincisi, ilerleyen süreçte tekrar konu AYM’ye gelse bile, mahkeme tarafından verilecek bir iptal kararı geçmişe dönük zam veya maaş farkı anlamına gelmiyor. Zira AYM kararları geriye yürümüyor. İkincisi ise zaten 1999 yılında SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarının hesaplanması ve artışını düzenleyen 4447 Sayılı Kanun, dönemin Fazilet Partisi (Recai Kutan) tarafından iptal istemiyle AYM’ye götürülmüştü. AYM ise düzenlemenin anayasaya uygun olduğuna oybirliğiyle karar vermişti. (E: 1999/42, K: 2001/41 nolu karar). Dolayısıyla AYM’nin o gün oybirliğiyle ak dediği konuya bugün kara demesini beklemek çok mantıklı değil. Şu halde emekli büyüklerimizden ricam, ’emekli aylıkları uçacak’, ‘aylıklar iki katına çıkacak’ gibi haberlere çok fazla itibar etmesinler. Hele hele ‘dava açın, aylığınız iki katına çıksın’ gibi kolay formüllere hiç gelmesinler. Ellerindeki üç beş kuruşu da avukat ve dava masraflarına harcamasınlar.

Yıllık izin hesabı nasıl yapılacak?

Soru: Sadettin Bey, kıdem tazminatını ve yıllık izinlerinin tamamı ödenerek veya istifa ederek ayrılan işçinin aynı işverene ait önceki çalışmış olduğu işyeri veya başka yerde bulunan işyerinde çalışmaya başlaması durumunda yıllık izin süresinin hesabında daha önceki çalışmış olduğu süreler dikkate alınacak mı? İstanbul sınırları içinde yer alan işyerinde çalışmakta iken işyeri değişikliği nedeni ile kıdem tazminatı ve yıllık izinleri ödenerek işverenin Tekirdağ sınırları içinde yer alan işyerinde çalışmaya başlayan işçinin yıllık izin hesabında önceki çalışmış olduğu süreler dikkate alınacak mı? Ahmet KARA

Cevap: Değerli okurum, yıllık ücretli izin veya kıdem tazminatı gibi kıdeme bağlı haklar hesaplanırken, aynı işverene ait farklı işyerlerinde geçmiş çalışmaların toplamı dikkate alınır. Ancak belirli bir çalışmadan sonra her türlü hakkını (kıdem, ihbar tazminatı, ücretli izin) alarak işten ayrılan çalışan, daha sonra aynı işverenin işyerinde çalışmaya başlarsa yıllık izin hesabı sıfırdan başlar. Buna il değişikliği de dahildir.

Saadettin 01.07.2010

Paylaşabilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir