SGK İşveren Rehberi

Her işyerini SGK'ya ayrı ayrı bildirmek gerekir mi?

İşyerinde, sigortalı çalıştıran, sigortalı çalıştırılan bir işyerini devir alan işverenlerin, işyeri bildirgesini SGK’ya en geç sigortalı çalıştırmaya başlanan tarihte vermesi gerekmektedir. Bir işyerinin işvereni gerçek kişi ise, onun ölümü ile bu işyerinin mirasçısına kalması halinde mirasın üç ay içinde reddedilmemesi halinde işverenin ölüm tarihinden itibaren geçecek üç aylık sürenin son gününe kadar işyeri bildirgesinin verilmesi gerekmektedir.

Aynı işverenin, birden fazla işyeri kurması veya devir alması yahut kendisine intikal etmesi hâlinde her işyeri için ayrı işyeri bildirgesi düzenlenmelidir. Esas işin ayrıntısı veya tamamlayıcısı niteliğinde olan ve sigortalıları birbirine karışmayan işlerin ayrı ve bağımsız olarak yürütüldüğü yerler de bağımsız işyeri sayılır.

Uygulamada çokça görüldüğü üzere, birden fazla adreste işyeri olmasına rağmen tüm çalışanların tek bir işyeri numarasından bildirilmesi doğru değildir. Örneğin, İstanbul’da Genel Müdürlüğü ve 2 bölge müdürlüğü ile İzmir-Ankara illerindeki bölge müdürlüklerinde çalışan tüm personelin genel müdürlükte açılmış işyerinden bildiriminin yapılması mevzuata aykırıdır. Mutlaka her adresteki işyeri için SGK işyeri numarası alınması ve buralarda çalışanların da, çalıştıkları işyeri numarası üzerinden SGK’ya bildirilmesi gerekmektedir.

Aynı işverenlere ait olup, aynı işkolunda bulunan birden fazla kara, deniz veya hava ulaştırma araçlarına tek SGK işyeri sicil numarası verilmektedir. Ve bildirimler de bu numaradan yapılabilmektedir.

İhale yoluyla yapılan işlerin konsorsiyum şeklinde üstlenilmesi hâlinde, konsorsiyumu oluşturan üstlenicilerin her birine müstakilen istihkak ödenmesi ve bu üstleniciler tarafından idareye ayrı ayrı teminat verilmiş olması kaydıyla üstlenicilerin her birine, verecekleri işyeri bildirgelerine istinaden kurumca ayrı ayrı sicil numarası verilebilmektedir. İhale konusu işin iş ortaklığı şeklinde üstlenilmesi durumunda ise, işyeri, iş ortaklığı adına ve tek işyeri sicil numarası verilerek tescil edilecektir.

Şirketlerin kuruluş aşamasında sigortalı çalıştırmaya başlayacağı tarihi ve çalıştırılacak sigortalı sayısını ticaret sicil memurluklarına bildirmesi üzerine, ticaret sicil memurluklarınca ilgili üniteye gönderilecek bu bildirime istinaden, işyeri ünitece tescil edilmektedir. Bu durumda şirketlerce ayrıca işyeri bildirgesi düzenlenmemektedir. Çünkü zaten işyeri bildirimi ilgili ticaret sicil memurluğu tarafından SGK’ya yapılmış olacaktır. Ancak uygulamada bu konuda sorunlar yaşandığı görülmektedir.

Tek ihale ile birden fazla sosyal güvenlik müdürlüğünün görev alanına giren bir işin yapılması hâlinde, istihkaklarının bir ödenmesi ve teminatlarının tek olması şartıyla, işe ilk başlanılan yeri çevresine alan ünitece tek işyeri sicil numarası verilebilmektedir. Bu durumda tek bir işyeri numarası üzerinden bildirimler yapılacak ve asgari işçilik hesaplaması aynı numara üzerinden yerine getirilecektir. Aynı anda birden fazla ünitenin görev alanlarında işe başlanılması halinde, hangi üniteden tek işyeri sicil numarası alınacağı işverenin talebine göre belirlenecektir. İşverence, ilgisi bulunan diğer ünitelere yazılı olarak bilgi verilmelidir.

Aynı işveren tarafından yaptırılan ve birden fazla yapı ruhsatı bulunan özel nitelikteki bina inşaatı işyerlerinde, parsellerinin bitişik ya da yakın olması ve sigortalıların birbirine karışması şartıyla inşaatların tek sicil numarasında yürütülmesine ünitece izin verilebilir.İşyeri bildirgesi, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre 4/a ve 4/c kapsamında sigortalı çalıştıran işverenlerin en son sigortalıyı çalıştırmaya başladığı tarihte vermesi gereken ve örneği kurumca hazırlanan belgedir. İşverenler, işyeri bildirgesini SGK’ya vermedikleri taktirde 5510 sayılı Kanun’da düzenlenen idari para cezasıyla karşı karşıya kalmaktadırlar.

İşyeri bildirgesini süresinde SGK’ya vermeyenlere;
1- Kamu idareleri ile bilanço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için aylık asgari ücretin üç katı tutarında (2.659.50 TL),
2- Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin iki katı tutarında (1.773 TL),
3- Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için bir aylık asgari ücret tutarında (886.50 TL),
idari para cezası uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

İdari para cezası olarak uygulanacak asgari ücret, bildirgenin kuruma verilmesi gereken son günde geçerli olan aylık brüt asgari ücrettir. 6270 sayılı Kanun’la yapılan düzenleme ile işverenlerin mahkeme kararına kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere istinaden düzenlenenler hariç olmak üzere, bildirgenin veya belgenin yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce kendiliğinden 30 gün içinde verilmesi ve söz konusu cezaların ilgililerce, yapılacak tebligat tarihini takip eden günden itibaren 15 gün içinde ödenmesi halinde öngörülen bu idari para cezaları dörtte bir oranına karşılık gelen tutar üzerinden uygulanacaktır.

Ayrıca, uygulanan bu idari para cezaları tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilmektedir.

İBRAHİM IŞIKLI / DÜNYA

11.04.2012

Paylaşabilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir