Memur Rehberi SGK Kamu İşlemleri

Devlet Memurluğundan Emekli Olanların Yeniden Çalışmaları

Bilindiği gibi 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 2008 yılı Ekim ayı başından itibaren yürürlükte bulunmaktadır. 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce devlet memurluğu çalışması bulunanların, aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında tamamen 5434 sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğini hükmetmektedir. 5434 sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanununda, emekli aylığı bağlanan kişilerin bu aylıklarının kesilmesi halleri yalnızca ek 11 ve 99 uncu maddelerinde yer almaktadır. Bu hükümlere göre ek 11 inci maddesi devlet idarelerinde sigortalı olarak çalışılması halinde emekli aylıklarının kesileceğini, 99 uncu maddesi devlet idarelerinde yeniden devlet memuru olunması halinde emekli aylıklarının kesileceğini açıklamaktadır. Bunların dışında, emekli bir kişinin özel sektörde sigortalı çalışması veya kendi nam ve hesabına (Bağ-Kur) çalışması halinde emekli aylıklarının kesilmesini gerektirir bir yasal düzenleme yoktur. Ancak 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi ile emekli aylığı almakta iken yine devlet idarelerinde yeniden çalışmaya başlayanların emekli aylıklarının kesilmesi gerektiğini belirtmiş fakat özel sektörde çalışma halinde emekli aylıklarının kesilmesi yönünde bir hükme yer vermemiştir.

5510 sayılı Kanunun geçici 14 üncü maddesi ile getirilmiş bulunan yeni bir uygulama konusu ise devlet memurluğu hizmetinden dolayı emekli aylığı alan kişilerin kendi nam ve hesabına işlettikleri bir işyeri olması halinde kendilerinin yatırmakta olduğu sosyal güvenlik destek primi tutarının emekli aylıklarından direkt kesilmesi hususudur. Buna göre “Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından alınacak belgelerle doğrulamak kaydıyla faaliyette bulunulmadığına ilişkin süreler hariç olmak üzere çalışılan süreleri için, sosyal güvenlik destek primi oranı olarak bu Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde belirtilen hükümler uygulanır. Bu oran, bu maddenin yürürlüğe girdiği yılda % 12 olarak, takip eden her yılın Ocak ayında bir puan artırılarak uygulanır. Ancak bu oran % 15’i geçemez.” Şuan bu oran %15 olmuştur ve bundan sonra da artmayacak sabit kalacaktır. Bu yeni uygulama emekli aylığı alan kişilerden Avukat veya Noter olarak görev yapmakta olanlar hakkında uygulanmaz. Söz konusu kesintiler emekli aylığı alan kişilerin kendi nam ve hesabına çalışmaya devam ettikleri sürece yapılacaktır. Yani konuyu özetlemek gerekirse;

1)5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi olarak devlet memurluğu yapmış olanların, yani 2008 yılı Ekim ayı başından önce devlet memuru olarak çalışması bulunanların,

a)Emekli aylığı almakta iken özel sektörde sigortalı olarak çalışmaları veya kendi nam ve hesabına çalışmaları halinde emekli aylıklarını kesilmeyecek ancak kendi nam ve hesabına çalışanlardan avukat ve noterler hariç emekli aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilecektir.

b)Emekli aylığı almakta iken 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinde belirtilen idarelerde yani devlet idarelerinde sigortalı olarak çalışılması halinde emekli aylıkları kesilecektir.

c)Emekli aylığı almakta iken yeniden devlet memuru olarak çalışılması halinde emekli aylıkları kesilecek bunların yeniden emekli olmaları halinde emekli aylıklarında artış söz konusu olacaktır.

d)Yukarıda yer alan hususlar 5434 sayılı Kanuna tabi hizmeti olan kişiler ne zaman emekli olurlarsa olsunlar (örnek olarak, 2014, 2029, 2024 yılında emekli olacak kişi hakkında yine 5434 sayılı Kanun uygulanacağından) geçerli olacaktır.

2)5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi olarak devlet memurluğu hizmeti olmayanlar, yani 2008 yılı Ekim ayı başından sonra ilk defa devlet memurluğu hizmetine giren kişilerden yaşlılık aylığı alırken yeniden çalışmaya başlayanlar,

a)5510 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken, 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinde belirtilen idarelerde, yani devlet idarelerinde sigortalı olarak çalışılması halinde yaşlılık aylıklarının kesilecektir.

b)5510 sayılı Kanun kapsamında çalışılması, yani SSK’lı, Bağ-Kur’lu, devlet memuru veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlanılması halinde yaşlılık aylıkları kesilecektir. (5510 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi)

VATANDAŞ ODAKLI HİZMET ANLAYIŞI İÇİNDE ÇALIŞMAK

26.01.2011 tarihinde bazı basın yayın organlarında “Sosyal Güvenlik Kurumu, bir zamanlar Osmanlı padişahlarının ülkedeki işleyişi görmek için tebdil-i kıyafet denetimlerini kendi hizmetlerinde de uygulayacak. SGK’da işini aksatan memura yaptırımlar geliyor.” başlığı altında haberler çıktığını herkes görmüş olsa gerek. Haberlerin detaylarına inildiğinde Türkiye’de dev şirketlerin uyguladığı gizli müşteri uygulamasının Kurumumuzda da yapılacağını, gizli müşterilerle İl Müdürlüklerinde ‘bugün git yarın gel’ diyen, kaba davranan çalışanların avlanacağını, “gizli müşteri” projesiyle vatandaşın nabzının tutulacağını, vatandaşın gözünden hizmetlerdeki eksikliklerin, en çok şikâyet ettikleri konuların tespit edilerek sorunların en hızlı şekilde çözüleceğini, Bursa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünde başlayan “gizli müşteri” projesinin tüm Türkiye’de yaygınlaştırılacağını, projeyle, Kurum içinde “Vatandaşa nasıl davranılıyor? İşin hızlandırılması için rüşvet talep ediliyor mu?, Ekstra ve gereksiz evraklar isteniyor mu? İş yavaşlatılıyor mu? Muhatap bulunabiliyor mu?Görevli memur işinin başında mı? Vatandaşa rehberlik edecek broşür veriliyor mu?” konularında yerinde tespit yapılacağını, böylece Kurum içindeki aksaklıkların bizzat yerinde tespit edileceğini, vatandaşa kötü muamele eden çalışanlar hakkında inceleme başlatılacağını, gizli müşterilerin sadece çalışanların davranışlarına değil Kurumdaki görsel malzemelerin, tuvaletlerin kalite ve temizliğine de bakacağını, vatandaşın direkt hizmet aldığı yerlere şikâyet ve öneri kutuları yerleştirme zorunluluğu getirileceğini, kutulara atılan notların günlük takip edilerek, Kurumun eksiklerini objektif ölçme imkânı olacağını görmekteyiz.

Bununla birlikte Kurum Başkanımız M.Emin ZARARSIZ’ın “ 60 milyona yakın vatandaşa hizmet verdiğimizi, projeye ilişkin olarak  özel sektörde yaygın olan bu uygulamanın, nerede işlerin yavaş gittiğini, vatandaşa kötü muamele yapılıp yapılmadığını, geciktirme olup olmadığı konularını ölçme açısından önemli olduğunu, böylece idarenin verdiği hizmetin kalitesinin ölçülebildiğini, vatandaş odaklı hizmetin önceliklerimiz olduğunu, bunu yaşama geçirmek için elimizden geleni yapmak zorunda olduğumuzu, sağlığını kaybetmiş, yakınını kaybetmiş, yaşlı bakıma muhtaç hale gelmiş insanları memnun etmeye çalıştığımızı, merkez ve taşra teşkilatlarımızda özel masalarla hizmet verdiğimizi” belirttiği anlaşılmaktadır.

İl Müdürlüğümüz ve İl Müdürlüğümüze bağlı Merkez Müdürlüklerinde bu kapsamda öncelikle hizmet verdiğimiz mekanlarda iyileştirmeler sağlanmıştır. Kurum Başkanlığımızın hizmet verilen yerlerdeki konseptine uygun olarak çalışma alanlarımızı yeniden dizayn etmemiz hem hizmeti sunan personelimizin hem de hizmet almaya gelen paydaşlarımızın Kurumumuza bakış açılarını değiştirmiştir. Hayata geçirdiğimiz ön büro ile etkin, verimli ve kaliteli hizmeti güler yüzlü personelimizle sunmayı başardığımız kanaatindeyiz. Bunun sonucunda üst katlarda bulunan servislerimizde çalışan personelimizin rahat ortamda verimli bir şekilde çalışmalarını sonuçta hizmet almaya gelen vatandaşlarımız Kurumumuzdan memnuniyetle ayrılmalarını sağlamış bulunmaktayız. Hizmet sunduğumuz kitlelere bir özel sektör mantığı ile bakarak onların memnuniyeti için gerekli tüm tedbirleri alarak ürettiğimiz hizmetlerde kaliteyi sağlayarak çalışmayı ilke edinmiş bulunmaktayız. Bu kapsamda geri bildirimler alarak hizmetin kalitesinin daha da arttırılması anlamında bir takım düzenlemeler yapmaktayız. Ön büromuzda bir günde ortalama 5000 kişiye hizmet verdiğimizi düşündüğümüzde yapılan işlemlerde müşteri memnuniyetini sağlamanın nedenli güç olduğunu tahmin etmenin zor olmadığı görülecektir. Buna rağmen biz hiç yılmadan tüm personelimizle vatandaşlarımıza daha kaliteli ve hızlı hizmet sunmanın gayreti içerisindeyiz.

    AİLE HEKİMLERİNİN ÇALIŞTIRDIKLARI KİŞİLERİN SOSYAL GÜVENLİĞİ

 

Kamu çalışanları aile hekimi olarak çalıştıkları sürece kurumlarında aylıksız veya ücretsiz izinli sayılırlar ve bunların kadroları ile ilişkileri devam eder. Aile hekimleri adına devlet tarafından yapılacak sosyal güvenlik prim veya kesenekleri yapılacak aylık ödemelerinden düşülmektedir. Ancak aile hekimleri yanlarında Sağlık Müdürlüğünce görevlendirilen ve aylıksız izinli sayılan ebe, hemşire, sağlık memuru dışında başka kişiler çalıştırdıkları takdirde 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereğince işveren sayılırlar. Yani bu durumda aile hekimi tarafından Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerinde işyeri dosyası açtırılıp, e-bildirge şifresi alınmalı ve çalıştırılan kişiler için ücret bordrosu düzenlenip her ayın aylık prim ve hizmet belgesi en geç izleyen ayın 23’nde SGK’ya verilmelidir. Aksi halde 5510 sayılı yasanın işverenlere yüklediği yükümlülüklerden aile hekimleri sorumlu olacaklardır. Bilindiği üzere aile hekimliği mevzuatına göre aile hekimine aşağıda belirtilen beş kalemden oluşan para ödenmektedir. Bunlar;

a)Kayıtlı kişiler için ödenecek ücret

b)Soysa-ekonomik gelişmişlik düzeyi ücreti

c)Aile sağlığı merkezi giderleri

d)Gezici sağlık hizmeti giderleri

e)Tetkik ve sarf malzemesi giderleridir. Bu giderlerden aile sağlığı merkezi giderleri aile hekimlerinin yanlarında çalıştıracakları çaycı, temizlikçi, sekreter gibi kişilerin giderlerini de kapsamakta olup bu giderlerin içinde çalıştırılan bu kişilere ait ücret, vergi ve sosyal güvenlik giderleri de bulunmaktadır.

SORULAR VE CEVAPLAR

Soru-1: Yener ÇETİN isimli bir okurumuzun sorusu şöyle; Ahmet Bey merhaba, 01.01.1956 doğumluyum 13.08.1976 SSK girişim İskenderun 70 gün 1990 -2000 arası 1260 gün Tarım SSK 2001-2007 arası 1400 gün Bağkur 9. basamak 2 ay kadar Urfada çalıştım işçi olarak şoför şu anda ssklı olarak dolmuşçuluk yapıyorum asgari ücretten primimi yatırıyorlar sigortada memura sorduğumda 1260 gün sssk doldur dediler 3 ay kaldı doldurmama emekli işlemleri için ne zaman nereye başvurmalıyım işlemler uzun sürer mi ne kadar maaş bağlanır.

Cevap-1: Sorunuzdan 3960 gün prim ödeme gün sayınız olduğu anlaşılıyor. 08.09.1999 tarihli resmi gazetede yayınlanan 4447 sayılı kanunla eklenen 506 sayılı kanunun geçici 81. maddesinin (A) bendine göre 08.09.1976(dahil)dan önce işe başlamış olan erkekler 3600 gün gün sayısını tamamlamak şartıyla 55 yaşında emekli olabileceklerdir. Dolayısıyla işe giriş tarihiniz 13.08.1976, yaşınız 55 olup gün sayınızda 3960 gün olmuştur. Burada sorun sizinde belirttiğiniz gibi 2829 sayılı hizmet birleştirme kanunu gereğince prim ödediğiniz son yedi yılda en fazla hangi statüde prim ödemişseniz o statüye göre emekliliğe hak kazanmanızdır. Dolayısıyla son çalışmanızın geçtiği SSK’da 1261 gün prim yatırdıktan sonra SSK’dan emekli olmanız mümkün olur. Bu durumda size verilen bilgi doğrudur. Emeklilik işlemleri için SSK’lı olarak en son çalışmanızın geçtiği Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne başvurmanız gerekmektedir. İşlemleriniz biraz sürer çünkü ilk işe girişiniz istenilecek, Bağ-Kur hizmetleriniz birleştirilecek, bütün bunlar işlemlerinizi normalden biraz daha uzun kılar. Bütün bunlara rağmen biz Gaziantep Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü olarak 4/a statüsünde emekli olanların maaşlarını ortalama 24 günde bağlamaktayız. Bağlanacak maaş eğer primleriniz asgari ücret üzerinden yatırılmışsa ortalama 700.- TL civarında olacaktır.

Soru-2: Mehmet AĞCAOĞLU adında bir okurumuzun sorusu şöyle;

01/06/1965 doğumluyum. SSK numaram 2701014354665’dır.  03/02/1984 tarihinden 29/12/2010 tarihine kadar 5838 günlük ssk sigortam var. Son çalıştığım limited şirkete ortak olmamdan dolayı 30/12/2010 tarihinden itibaren bağ-kura tabi oldum. Ne zaman emekli olabilirim? Emekli oluncaya kadar şirket ortaklığımın devam etmesi halinde hangi kapsamda emekli olurum? (4A ? 4B?) Saygılarımla…

Cevap-2: Yukarıda 1. sorunun cevabında belirttiğim gibi 2829 sayılı hizmet birleştirme kanunu gereğince prim ödediğiniz son yedi yılda en fazla hangi statüde prim ödemişseniz o statüye göre emekliliğe hak kazanırsınız. Dolayısıyla son çalışmanız 30.12.2010 tarihinden buyana Bağ-Kur’a tabi olduğundan bu statüde kalırsanız Bağ-Kur’dan emekli olursunuz. Bağ-Kur’dan emeklilik şartlarınız 9000 gün 54 yaştır. Fakat tekrar SSK’lı yani 4/a’lı bir işte çalışmaya başlarsanız emeklilik şartlarınız 48 yaş, 25 yıl ve 5225 gün üzerinden hesaplanacaktır(Verdiğiniz bilgilere göre 01.06.2013 tarihinde yani 48 yaşınızı doldurduğunuzda emekli olabilirsiniz. Diğer emeklilik şartları olan sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını doldurmuş bulunmaktasınız.) Şuan 45 yaşında olup 26 yıl11 ay 24 gün sigortalılık süreniz ve 5838 gün SSK ile 28 gün Bağ-Kurunuz var. Bu itibarla isterseniz Bağ-Kur’u sonlandırıp 4/a yani SSK’lı olarak emekli olmak için yaşınızın dolmasını bekleyebilirsiniz. İsterseniz 4/b yani Bağ-Kur statüsünde çalışmaya devam edip yukarıda belirttiğim şartlar gerçekleştiğinde oradan emekli olabilirsiniz.  

Köşemde bulunan e-mail adresim aracılığı ile bana sosyal güvenlikle ilgili soru(ne zaman emekli olurum, askerlik ve doğum borçlanması, yurt dışı hizmet borçlanması, hizmet birleştirme v.s.)ve sorunlarınızı iletebilirsiniz.

Herkesin sosyal güvenliğinin olduğu bir dünya dileği ile……

                                                                                   KAYNAK:    Ahmet YETİM/Telgraf Gazetsi/14.2.2011

Paylaşabilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir