Vergi Rehberi

Vergi borcuna tecil (erteleme) istemi

“Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun”un 48’inci maddesi uyarınca, amme alacağının vadesinde ödenmesi, haciz uygulaması veya haczedilen malın paraya çevrilmesi hallerinin amme borçlusunu “çok zor” duruma düşüreceğinin anlaşıldığı durumlarda vergi, resim, harç ceza, tahkik (soruşturma) ve takiplerine ait;
* Mahkeme giderleri
* Vergi cezaları
* Para cezaları
* Gecikme zammı alacaklarının 36 ayı geçmemek üzere tecil edilerek (ertelenerek) takside bağlanması mümkündür.
Tecil; iyi niyetli, fakat zor durumda olan mükelleflerin vadesi geçmiş borçlarını faiz karşılığında ve prensip olarak teminat altına alınmak suretiyle ertelenmesini sağlayan bir müessesedir. (Çelik, Celal “6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Uyarınca Tecil” Vergi Dünyası, S:235, Sf:50-57)
Kanuni özelliği açısından tecil; talep edilmesi halinde alacaklı idare veya tahsil daireleri tarafından zorunlu olarak yerine getirilmesi gereken bir işlem değildir.
Özellikle vergi alacaklarının kanunlarda yer alan sürelerde ödenmesi esastır. Fakat vergi borcunu süresi içerisinde ödemeyenlere karşı, icra takibine başlama ya da icrayı devam ettirme hallerinin varlığında borçlunun “çok zor” durumda kalacağının öngörülmesi halinde mevcut alacak belli koşullar çerçevesinde taksitlendirilebilmektedir.
Diğer yandan amme borçlusunun (vergi borçlusunun) alacaklı tahsil daireleri itibariyle tecil edilen borçlarının toplamı 50 bin TL’sini (bu tutar dahil) aşmadığı takdirde teminat şartı aranmamaktadır. Bu tutarın üzerindeki amme alacaklarının tecilinde gösterilmesi zorunlu teminat tutarı 50 bin Türk Lirasını aşan kısmın yarısıdır.
Bakanlar Kurulu;
* 50 bin TL’lik tutarı 10 katına kadar artırmaya
* 50 bin TL’lik tutarı yarısına kadar indirmeye
* İndirilmiş miktarı yeniden 50 bin TL’ye kadar yükseltmeye
* Alacaklı amme idareleri itibariyle bu hadler arasında farklı tutar belirlemeye yetkilidir.
Tecil salahiyetini (yetkisini) kullanacak ve bu salahiyeti devredecek olanlar;
* Devlete ait amme alacaklarında (merkezi yönetim bütçesine dahil vergilerde) bakanlar
* Belediyelere ait olanlarda belediye başkanları
* Vilayet hususi (özel) idarelerinde valiler olarak belirlenmiştir.
Eğer söz konusu vergi alacağı veya diğer kamu alacağı için daha önce haciz konulmuşsa mahcuz (hacizli mal) teminat yerine geçer. Bu bağlamda da tecil edilen amme alacakları (vergi alacakları) ile ilgili olarak daha önce uygulanan ve borcun tamamını karşılayacak değerde olan hacizler, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminat iade edilir.
Ancak mahcuz (haczedilmiş) malların değeri tecil edilen tutardan az, zorunlu teminat tutarından fazla olması halinde, uygulanan hacizler, tecil koşullarına uygun olarak yapılan ödemeler sonucunda kalan tecilli borç tutarı mahcuz mal değerinin altına inmediği sürece kaldırılamaz.
Tecil yetkisini kullanan ve bu yetkiyi devredecek olan makamlar, tecil edilecek amme alacaklarını tür ve tutar olarak belirlemeye, amme borçlusunun faaliyetine devam edip etmediğini esas alarak tecil edilecek alacakları tespit etmeye, tecilde taksit zamanlarını ve diğer koşulları da belirlemeye yetkilidir.
Tecil kurallarına riayet edilmemesi (uyulmaması), değerini kaybeden teminatın veya mahcuz malların tamamlanamaması veya yerlerine başkalarının gösterilmesi hallerinde amme alacağı muaccel (vadesiz) olur. Tecil edilen amme alacağının gecikme zammı uygulanmayacak alacaklardan oluşması halinde ödenen tecil faizleri iade veya mahsup edilemez.
Tecil faizi oranı yıllık olarak belirlenmektedir. Tecil faizi basit faiz usulü uygulanarak ve başvuru (müracaat) tarihinden (vade öncesi başvuru hallerinde vade tarihinden) ödeme tarihine (bu tarih dahil) kadar geçen günler için ödenecek taksit tutarları üzerinden hesaplanmaktadır.
Tecil faizleri Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları açısından kanunen kabul edilmeyen gider mahiyetindedir. (Gelir Vergisi Kanunu Md:90/1, Kurumlar Vergisi Kanunu Md:11/1-d)
Tecilde taksitlerin ödenmesi sırasında, taksit tutarı ile tecil faizi tutarının birlikte ödenmesi gerekmektedir. Hesaplanan tecil faizlerinin tam olarak ödenmemesi tecilin ihlali (bozulması) nedenidir. (Tahsilat Genel Tebliği Seri: A, Sıra No:1, birinci kısım 4. bölüm 1-9/h)

VEYSİ SEVİĞ / İTO/ 19.12.2011

Paylaşabilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir