Genel İş Kanunu İşlemleri İşçi Alacak ve Tazminatları Yargı Kararları

İşçilerin çalışma süreleri ile fazla mesai düzenlenirken yanlış bilinen doğrular

Çalışma süreleri ile fazla mesai ile ilgili İş kanununda işçilerin bedensel ve ruhsal sıhhatlerinin korunmasına yönelik

tahditler sözkonusudur. www.isakarakas.com sayfamıza çok sayıda gelen e-maillerden maalesef bu sınırlamalarla ilgili uygulamada yanlışlar yapılmakta olduğu anlaşılmaktadır. Hani derler ya yarım doktor candan eder… aynen böyle yarım uzmanda işvereni işinden eder… Hal böyle iken  “İşçilerin çalışma süreleri ile fazla mesai düzenlenirken yanlış bilinen doğruları düzeltmek gerçekten çok zor.”

Çalışma süreleri ve fazla mesai ile ilgili sınırlamalar 4857 sayılı  yasada ve bu yasaya istinaden çıkarılan alt mevzuatta belirli olup, 270 saatlik sınır –yıl bazında- getirilmiştir.

Günlük azamî 11 saatlik sınırı aşmadığı ve diğer yasal esaslara uyulduğu müddetçe 270 saatin yılın herhangi bir evresinde tamamlanması mümkündür.

Yargıtay 7. H.D nin kararlarında da belirtildiği üzere bir yılın 12 ay, yıllık fazla mesai sınırının da 270 saat olduğundan hareketle ayda 270/12 = 22,5 saat yahut bir adım daha ileri gidip haftada 22,5 / 4 = 5,625 saat şeklinde bir sınırlamanın yasal dayanağı bulunmamaktadır.

Yönetmelik 5. madde de farklı bir nitelemeye elverişli değildir. Esasen hükümler sarih ve dolayısıyla yoruma kapalı olmakla birlikte gerek İş Kanunu’nun 41. maddesi gerekse FÇY 5. maddenin lafzına bakıldığında “Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda 270 saatten fazla olamaz” denilerek, bu sürenin pekala haftadan haftaya, aydan aya değişiklik gösterebileceği ve fakat bunların (yıllık) toplamının 270 saati aşamayacağı düzenlenmektedir. Yoksa yasakoyucu, -bunların toplamı- ibaresini kullanmak yerine fazla çalışmanın aylık sınırının 22,5 saat olduğunu yahut 270 saatin aylara eşit şekilde dağıtılacağını zikretmeyi, düzenlemeyi tercih etmemiştir. Esasen bu, iş sürelerinde esnekleşmeyi, yoğunlaştırılmış iş haftalarını ve denkleştirme süresini benimseyen kanun sistemi açısından da doğal bir sonuçtur.
Yıllık sınırın dağıtılması hakkında yorum metoduna başvurulacaksa dahi, bunun kanunun diğer hükümleri, ifade şekilleri de göz önünde tutularak yapılması gerekir. Öyle ki, örneğin İş Kanunu’nun 63. maddesinde görüldüğü haliyle, kanun koyucu haftalık 45 saatlik yasal normal çalışma süresinin iş günlerine eşit şekilde dağılımını “aksi kararlaştırılabilir” bir esas olarak getirmiştir ve prensibin eşit dağılım olduğunu belirtirken aksinin kararlaştırılmasına cevaz vermiştir. Oysa 270 saat bakımından tamamlayıcı/yedek bir kural olarak bile bunun aylara eşit şekilde dağılımını esas almamıştır.
Kanun hangi periyotta ne sürede sınırlama öngördüğünü açıkça düzenlemiştir. “…bir yılda 270 saatten fazla olamaz” (m. 41); “günde on bir saati aşmamak koşulu ile…” (m. 63) gibi. Kanunun 41. maddesi, fazla mesai süresinin toplamı “bir ayda 22,5 saatten ya da haftada 5 saatten fazla olamaz” yönünde hiçbir hüküm içermemektedir. Aylık ücrete fazla mesai ücretlerinin dahil olduğunun kararlaştırıldığı hallerde işçi yıl içinde ne zaman 270 saatlik fazla mesai süresini doldurursa, ardından yaptığı her fazla saatlerle çalışma için ücrete hak kazanacaktır. Bunun aksine yıl içinde henüz 30 saat dahi fazla çalışması bulunmayan işçi, bir aylık sürede örneğin 23 saat fazla çalışma yaptığı için fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. 270 saat, yıllık ölçüttür. Sözleşmelerle bunun yıl içinde dağıtımı başka şekilde kararlaştırılabileceği gibi işyerinin, işin gerekleri, somut olay özellikleri nedeniyle de fazla çalışma sürelerinin toplamı aydan ayda farklılık arz edebilecektir.

Benzer şekilde, işçinin fazla çalışmaya onayı yılda 270 saatlik sınıra kadar verilmiş kabul edildiğinden, yıl içinde bu sınırın daha üçte ikisine ulaşmamış bir örnekte ayda 22,5 saat fazla mesai yaptığı için artık ay sonuna kadar işçinin fazla mesai onayı bulunmadığı, izleyen ay yeniden onaylı dönemin başladığı gibi bir faraziyeden söz edilemeyecektir. Nitekim Dairemizin de işçi onaylarının ayda ancak 22,5 saat için verildiğine dair içtihadı bulunmamaktadır.
Üstelik, aylık ücrete fazla çalışma ücretlerinin dahil olduğuna dair kararlaştırmaları yılda 270 saatlik fazla mesai sınırına kadar geçerli kabul eden yerleşik içtihadın anlamı, bu süredeki fazla çalışma karşılıklarının işçiye, fiilen fazla çalışma yapsın/yapmasın, ödendiğidir. Aksine bir hukuk kuralı ve akdî şart bulunmadığı halde ayda 22,5 saat ya da haftada 5 saat yönünde ayrı bir sınırlama da içtihat yoluyla ihdas edildiğinde henüz 270 saatin aşılmadığı süreç bakımından mükerrer ödeme ortaya çıkacaktır.

 

(c)www.isakarakas.com/ İSA KARAKAŞ SOSYAL GÜVENLİK VE İŞ HUKUKU BAŞUZMANI/A SINIFI İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI

Boşuna büyük miktarlarda Danışmanlık parası ödemeyin.. bu eserle her türlü emeklilik soru ve sorunlarınızı kendiniz çözün.. Her türlü emeklilik konuları, yuriçi yurtdışı borçlanma dahil emeklilik ile ilgili aklınıza gelen tüm soruların cevabı bu kitapta…. SGK Emeklilik Müşaviri olmak isteyenler için bulunmaz bir eser. Emeklilik ile ilgili tüm soruları bu kitapla çözebilir, emeklilik planlaması yapabilirsiniz..

SGK Emeklilik ile ilgili en güncel tüm pratik örnekli uygulamalar ve çözümleri,itiraz ve dava yolları bu eserde. Okuyun emeklilikle ilgili tüm sorunları bu eserle kendiniz çözün, boşu boşuna danışmanlara yüksek ücret ödemeyin, zira bu eser yıllardır danışmanların başucu kitabı niteliğindedir…

Untitled-2

Paylaşabilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir